Uzun çok uzun bir zamandan sonra Gerçek Haberci, okurlarına merhaba diyelim istedik.
Evet. Farkındayım, sizleri çok fazla ihmal ettim. Ama, vallahi bu konuda sayabileceğim tonlarca mazeretim var.
Hele siz gene eskiden olduğu gibi çayları demleyin.
Kim var kim yok bizi okuyan tüm Dostlara ikram edilsin.
Birlikte çaylarımızı içip biz bize muhabbet edeceğiz bu gün.
Dostluktan kardeşlikten birlik beraberlikten yana olan buyursun gelsin.
Sevgiden yana olan herkese yüreğimiz ardına kadar açık.
Kin nefretten uzak. Tüm kötülüklerden hatta.
Hattası da yok içinde kötülük barındıran varsa önce silkelenin, içinizi kemiren, yiyip bitiren anlamsız duygudan kendinizi men edin. Nasılsa iyi olan herkese, yetecek kadar çayımız var.
Şimdi siz çayları demlediniz, güya tüm iyiler birlikte içiyoruz değil mi?. İnanın bu tabloyu hayal etmek bile çok güzel.
Hayal diyorum çünkü, dünyada ve ülkemizde yaşanan olaylara bakıyorum ve gerçek insanların ve bütün canlıların yaşayacağı bir dünya olma özelliğini çoktan yitirmiş..
Arsız, hırsız, fitne, fesat çıkarcı, iti kopuğu sokakları işgal etmiş durumda.
Şuan saat gecenin sabaha yakın bir vakti. İstanbul üşüyor güz gecelerine yakışır şekilde. Ve sokakta uyumak zorunda olan yüzlerce sokak çocukları üşüyor. Onlara yakışmayan şekilde. Hadi arkadaşlar durmayın. Çayımızdan onlara da ikram edin. Hayalde olsa bir nebze olsa içlerini ısıtalım.
Konu çocuklara geldi madem, onları da anmadan geçmeyelim isterseniz.
Bildiğiniz üzere. İki gün evvel, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kutlandı. Eşitsizlik ve savaşların en ağır yükünü taşıyan çocuklara, bugünü armağan eden arkadaşın, muhtemelen ya dünyadan haberi yok, yada toz pembe bir hayal aleminde. Ne desem bilemedim.
Çocuklar öldürülüyor,
Sömürülüyor,
cinsel tacize uğruyor,
eğitim haklarından yeterince yararlanamıyorlar,
milyonlarca çocuk sokaklarda yaşam sürüyor.
Peki biz ne yapıyoruz?
Utanmadan, sıkılmadan, vicdan azabı duymadan "Çocuk hakları günü" kutluyoruz. Üstüne birde pek bir memnun pek bir bahtiyarız. Sormayın gitsin. Tam oscarlık halimiz.
Neyse çayımızı da içtik bal tadında değdi dudaktan damağımıza. Dostluk dedik, sevgi dedik, iyilik dedik. Ve bugünkü konumuzu bitirdik.
Haa unutmadan. Çayları tazeleyin. Türkmen kardeşlerimizin içini ısıtmaya gidiyoruz.