Vasiyet...

İyi Parti Sözcüsü Kürşat Zorlu'nun, "Türk siyasetinde önemli bir başlangıç olacak" diyerek İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in 26 Ağustos’ta çok önemli açıklamalar yapacağını açıklamasının ardından kulisler hareketlendi. Bu çerçevede çok sayıda iddia ortaya atıldı. Son olarak; İYİ Parti içerisinden birileriyle görüştüğünü ifade eden CHP eski Milletvekili Barış Yarkadaş, Akşener'in yapacağı konuşmada Yedili Masa'yı sert sözlerle eleştireceğini belirterek, İYİ Parti liderinin partililere de, "Eğer ben bir gün bu partinin başından gitsem bile CHP ile hiçbir şekilde ittifak yapmayacaksınız" çağrısında bulunacağını söylediğini ileri sürünce kafalar daha çok karıştı. Bu açıklamaların ardından akıllara daha önce yaptığı vasiyet açıklaması geldi.

Hatırlanacağı üzere İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 22 Eylül 2022 tarihinde CHP'li İzmit Belediyesi'nin ev sahipliğinde, 6’lı masadan partilerin temsilcilerinin de katılımıyla gerçekleşen lansman programında yaptığı konuşmada partisinin kuruluş sürecini örnek göstererek "Biz partiyi kurduk. ‘Kurulamaz' dediler, kurduk. 24 Haziran'da seçim kararı alındı ve tam seçime gideceğiz. YSK'dan tersine sonuç çıkacağı söylenmeye başlandı. Sonra bir siyasi partimizin Genel başkanıyla görüştük ‘Acaba beraber gidebilir miyiz' diye maalesef olmadı, şartlar uymadı. Sonra benim aklıma sayın Kılıçdaroğlu ile görüşmek geldi. Kendisine gittim 15 milletvekili talep ettim. Yani bu neydi? Demokrasiye dair Türkiye'de birçok şeyi değiştirecek bir adım atılmasına yönelik bir talepti. Kendisine herhalde ölünceye kadar şükran duyacağım. Ben sülaleme ‘Sayın Kılıçdaroğlu'nu çocuklarıyla beraber' vasiyet ettim. Başlarına bir şey gelirse bendedir, bizdedir" diyerek vasiyet belirtmişti.

Bu iki açıklamayı yan yana koyunca ebeveynlerin haşarı çocuklarının "arıza çıkarmaları"nı ikna etmek için vasiyet değiştirip durmaları aklıma geldi. Maalesef Sayın Akşener kendi partisine hakim değil. Partisinin kuruluşundan bu yana en yakınında olan başta minnet duyarak anlattığı "CHP'den Milletvekili transferi olayı"nın mimarı olan Aytun Çıray olmak üzere, övüne övüne anlattığı "Bakın Google'den ayda 50 bin dolar kazandığı işini bırakarak partiye gelen dediği" Sarıyer ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Taylan Yıldız, dönemin İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu'nun FETÖ yapılanması ile ilişkili olduğu iddiasında bulunduğu gerekçesiyle disiplin kuruluna sevk edilen ve partiden atılan Ümit Özdağ gibi çok değeri kaybetti.

Kaybetmek bir yana Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci turu öncesi partisinden attırdığı Özdağ'ın Zafer Partisi ile ittifak yapmak zorunda kaldı. Özdağ ve Kılıçdaroğlu arasında imzalanan ittifak metninden haberi olmadığını ifade eden Akşener'in bu konuda yalan söylediği sosyal medyada paylaşılan görüntülerle ortaya çıkması da cabası.

Bu ayrılanlar bir yana parti içinde ülkücü kesime karşı yaptığı transferlerde önümüzdeki günlerde büyük kavga çıkaracaktır. Bunu da göz ardı etmeyin.

Görünen o ki İYİ Parti gemisinin Kaptanı diyebileceğimiz Meral Akşener dümeni Sancak'a doğru kırmaya başladı. Bundan sonraki hamlesi ise CHP ve AK Parti'nin yerel seçimlerdeki rekabetinden faydalanarak pazarlık etmek adına tavşan adaylar çıkarıp koltuk kovalayacaktır. Bu konuda da iyi bir mezat ortamı kuracak ve "yok mu arttıran" nidaları ile pazarlığa girecektir.

Ez cümle; ama ayrılan, istifa eden, kovulan, mobbing yapılarak kaçması istenen partililerin hepsi suçlu da bu oyunu kuran aile içi birlikteliği sağlayamayanın hiç mi suçu yok!