Son dönemlerde İzmir'deki yerel yönetimler üzerinde yaşanan rekabet ve dile getirilen dedikodular bana CHP'nin efsane belediye başkanlarından olan ve Halk Ekmek Fabrikası'nın kurucusu olarak bilinen 1973-1977 yılları arasında İstanbul Belediye Başkanı görevini yürüten Ahmet Vamık İsvan geldi. Bu arada İsvan'ın bir özelliği de 1973'te yapılan yerel seçimlerde yüzde 63.6 oranında oy alarak İstanbul'un gelmiş geçmiş en yüksek yüzdeyle seçilen belediye başkanı olan kişi ünvanına sahip olması. Bugün yaşanan dedikoduları görünce yıllar önce okuduğum İsvan'ın başkanlık döneminde yaşadıklarını anlattığı "Başkent gölgesinde İstanbul" kitabına tekrar göz atma ihtiyacı hissettim.
Kitabı ilk olarak Baskın Oran'ın yaptığı; "Ahmet İsvan’ın bu kitabı, aslında iki kitap. Bir kere, bir roman: “ütopya” dediğimiz ulaşılamaz şeyin bal gibi ulaşılabilir, gerçekleştirilebilir olduğunun romanı. İstanbul gibi zıvanadan çoktan çıkmış bir metropolün; dürüstlük, adalet ve hukuku elden bırakmadan bal gibi yönetilebileceğini, yönetildiğini anlatıyor bu roman. İkinci olarak, bir öykü: böyle bir şeye cüret eden bir adamın burnundan her şeyin nasıl fitil fitil getirildiğinin öyküsü. Dürüstlükten, adaletten ve hukuktan ayrılmamak yüzünden bir istanbul belediye başkanının bir yandan kendi partisi, diğer yandan 12 Eylül yönetimi tarafından nasıl parçalanmak istendiğini anlatıyor bu öykü. Bir üçüncü niteliğini istiyorsanız bu kitabın, onu da söyleyebilirim: o dürüstlük, adalet ve hukuk adamının kendini parçalatmamak için nasıl çarpıştığını anlatıyor. kendi partisine ve 12 Eylül’deki faşizme karşı. hiç övünmeden, yalın ve sakin..." yorumuna denk geldikten sonra okumuştum. Tüm CHPlilere de okumalarını tavsiye ederim.
Okur okumaz bugün yaşananların 1973'te de yaşandığını şahıslar dışında sistemin(senaryonun) aynen devam ettiğini göreceksiniz. O gün İstanbul'da yaşananların bir benzeri bugün İzmir'de hayata geçiyor. O gün İstanbul üzerinde nasıl başkent Ankara'nın büyük baskısı varsa bugün de İzmir, Manisa ve İstanbul makası arasında sıkışmış durumda. Partililer de fiili Genel Başkan ve onu oraya getiren(partililerin düşüncesi) İstanbul ekibinin arasında kalmış durumda. Hatta önümüzdeki süreçte yapılması planlanan "Tüzük Kurultayı"nı seçimli kongreye çevirebilir miyiz diye tartışılmaya başladılar. Netice ikbalini birilerinin adamcılığına (en kibar ifade ile) bağlayanların bu cendere de sıkışması kadar doğal bir şey yok.
Görünen o ki bu makas arasında sıkışma önümüzdeki günlerde kemndini daha net hissettirecek. Bu konuda belediyelere kadro baskısının artarak devam etmesi kesin gibi görülüyor. Bu konuda bir de Kemal Kılıçdaroğlu'nun ve ekibinin Genel Başkanlık için yeniden harekete geçtiğini göz önüne alırsak durum daha karmaşık bir hal alacak gibi. Hatta sanırım bu sinyaller Manisa kanadında tedirginliğe yol açmış ki sayın Genel Başkan kente çok sık gelir oldu. Her ne kadar "uçakla geldiği için mecbur İzmir'e iniyor" savunması yapılsa da bence Kılıçdaroğlu'nun en güçlü delege yapısı İzmir'de olduğundan bu artan ilgi söz konusu.
Bu arada Manisa'ya yakın ekiplerin ifadeleri İstanbul yapısını rahatsız etmiş olsa gerek Kılıçdaroğlu hareketinin aktif hale geçmesinden çok rahatsız değiller. Hatta gördüğüm kadarı ile de sıcakta bakıyorlar. Anlaşılan zaten mevsim normallerinin üzerinde sıcaklık yaşanan yaz ayları CHP için çok daha sıcak geçecek.
GönderMe1: Gitti Celal Kılıçdaroğlu geldi Barış Özel! Abisinin dediğine göre kardeşi de rahmetli Celal Kılıçdaroğlu gibi işsizmiş! Umarım sonu Kılıçdaroğlu’nun kardeşi gibi Ak Parti’nin kullanışlı elemanı pozisyonu olmaz!..
GönderMe2: Ak Parti’de bir değişiklik yapılacaksa önce en tepeden başlanması gerekiyor. Naçizane tavsiyem parti sayesinde itibar, mal-mülk kazanmışlardan başlayın. Özellikle 2013 sonrası maddi olarak güçlenen ve kaynağını açıklanamayan çok isim var. Kim olduklarını merak eden tabana sorsun!
GönderMe3: Torbalı'da yaşanan ve 5 vatandaşımızın hayatını kaybettiği olay sonrası siyasiler olay yerine gidip paylaşımlarda bulundu. Özellikle Ak Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı'nın yaptığı; "Torbalı Ayrancılar Barış Manço Caddesi’nde meydana gelen patlamanın ardından hemşehrilerimizi ziyaret ettik. Geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. Patlama nedeniyle hayatını kaybeden hemşehrilerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum." paylaşımı ile ilgili çok sayıda partiliden; "Vatandaşlara bakar mısın belediye başkan adayı Özgür Erman Çağlar, ilçe başkanı Metin Yüğrük, il başkanı yardımcısı Fehim Özçelik." tepkisi geldi.
Vay dünyam