Öncelikle peşinen özür ile başlayayım yazıya. Bu başlık zaten sahibini bulacaktır, kendinden şüphesi olmayanlar zaten üstüne alınmayacaklardır.
Gelelim neden bu şekilde başlık attığıma. Hepinizin malumu CHP'de yerel seçimnler için aday adaylığı başvuruları bitti ve aday adayları sahada aktif olarak çalışıyor. CHP Genel Merkezi'nin, "Sahada birbiriniz ile ilgili kötü propaganda yapmayın. Partinin seçim bildirgesini ve programlarını anlatın" talimatlarına şu ana kadar harfiyen uyuluyor. Ama.. İşte ne varsa o ama da var.
Herkes bilir ki "ama" ile biten cümlelerin önündeki kısımın kifayetsiz kaldığını. Sahada birbirlerine sallamayan bazı aday adayları yakın çevreleri üzerinden genel merkeze rakipleri ile ilgili dosya yağdırtıyor. Bu dosyalartn büyük çoğunluğunu da "belden aşşağı" iddialar oluşturuyor. Ne yazık ki CHP Genel Merkezi'nde neredeyse aday adayları ile ilgili yüzlerce olumsuz dosya var. Olumlu dosya ise neredeyse yok denecek kadar az.
Özellikle mevcut belediye başkanları ile ilgili yenilir yutulur iddialar söz konusu. Mevcut başkan ile ilgili bu kara propagandadan medet ummak nasıl bir mantıktır çözemiyorum. Hani; "Şunları eksik yaptı. Şu eksikleri var. Ben daha iyi yaparım, daha iyi projelerim var" dersiniz bu anlaşılır. Ama karalamak ile değişim ummak ne fayda getiriri inanın anlamıyorum. Bu olsa olsa düpedüz "ihanet" anlamı taşır.
Aday adayları; bu şikayetleri yaparak kendi ayaklarına sıktıklarının da farkında değiller. Zira karalama kampanyasından sıkılan Genel Başkan Yardımcıları kimseyle görüşmez oldular. Aday adaylarını kapılarında saatlerce bekletmeye hatta görüşmemek için çeşitli bahaneler uydurmaya başladılar. Daha ötesi adaylayları bir yana mevcut başkanları bile saatlerce kapılarında bekletip sonrasında öylesine bir görüşme yaparak geri gönderir oldular.
Hani aday adaylarının şikayetlerinden sıkılmış olabilirler ama partisinin bayrağını ilçeye asan ve orada partisini temsil eden belediye başkanlarına yapılan bu muamele hiçte etik ve ahlaki değil.