GERÇEK HABERCİ- İzmir Çeşme ilçesi Musalla mahallesinde yapılmak istenen ‘Çeşme Rüzgar Enerji Santralı Yardımcı Kaynak Güneş Enerji Santralı (GES)’ projesine yurttaşlar tepki gösterdi.
Vega Rüzgar Enerjisi Elektrik Üretim A.Ş. tarafından planlanan projenin çevresel etki değerlendirme süreci kapsamında (ÇED) halkın katılım toplantısı, yurttaşların tepkisi sonrası ileri bir tarihe ertelenmek zorunda kalındı.
Bugün Musalla Kafe önünde yapılması planlanan halkın katılım toplantısı, şirket yetkililerinin talebi üzerine ileri bir tarihe ertelendi. Bu gelişmeye rağmen toplantı yerine gelen yurttaşlar, projeye karşı sloganlar atarak tepkilerini sürdürdü. Çeşme Kent Konseyi ve Çeşme Çevre Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelen yaşam savunucuları, Çeşme Meydanı’nda yürüyerek basın açıklaması gerçekleştirdi.
Basın açıklamasını okuyan Avukat Seher Gacar, “169 bin 879 metre kare tarım arazisi yok olacak, özel mülkiyette olan bu araziler kamulaştırılarak şirketin eline geçecektir. Bu alandaki hayvancılık faaliyeti de olumsuz yönde etkilenecek, zaten gittikçe azalan hayvancılık bir darbe daha alacaktır. Proje alanının yerleşim yerlerine olan yakınlığı nedeniyle yapım ve işletim aşamasında bu alanda yaşayan vatandaşların yaşamı olumsuz etkilenecektir” dedi. “YAŞAM ALANLARIMIZI SAVUNUYORUZ”Gacar şunları dile getirdi: “Enerji ihtiyacı gerçeğini inkâr etmiyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarının fosil enerji kaynaklarına tercih edilmesi gerektiği de tartışmasızdır. Ancak GES'lerinin deniz manzaralı ve turizm merkezi yakınında olma zorunluluğu olmadığının da farkındayız. Toplumda yenilenebilir enerji kaynaklarının temiz ve zararsızlığı yönünde oluşturulan yapay algının arkasına saklanarak, Çeşme’nin son kalan bakir alanlarından bir bölümünün daha sit korumasından çıkarılıp yapılaşmaya açılmasına, tarım arazilerimizin enerji üretimi bahanesi ile yine ve yeniden yok edilmesine karşı çıkıyoruz. Biz bugün burada, önce doğa, önce tarım, önce yaşam diyor ve yaşam alanlarımızı savunuyoruz. Çeşme’yi sadece turizm beldesi olarak gören anlayışı reddediyor, 3 aylık turizm sezonu olan Çeşme’de 12 ay etkin biçimde tarım yapıldığını hatırlatıyoruz. Çeşme'yi devasa bir rant pastası olarak gören zihniyete karşı duruyor, Çeşme sakızının, enginarının, kavununun o pastadan daha kıymetli olduğunun bilinmesini istiyoruz. Ve bu nedenlerle ÇED sürecinin sonlandırılarak projenin iptal edilmesini istiyoruz. Betonla boğulan bir Çeşme’de ne turizm nefes alabilir ne tarım.”
Vega Rüzgar Enerjisi Elektrik Üretim A.Ş. tarafından planlanan projenin çevresel etki değerlendirme süreci kapsamında (ÇED) halkın katılım toplantısı, yurttaşların tepkisi sonrası ileri bir tarihe ertelenmek zorunda kalındı.
Bugün Musalla Kafe önünde yapılması planlanan halkın katılım toplantısı, şirket yetkililerinin talebi üzerine ileri bir tarihe ertelendi. Bu gelişmeye rağmen toplantı yerine gelen yurttaşlar, projeye karşı sloganlar atarak tepkilerini sürdürdü. Çeşme Kent Konseyi ve Çeşme Çevre Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelen yaşam savunucuları, Çeşme Meydanı’nda yürüyerek basın açıklaması gerçekleştirdi.
Basın açıklamasını okuyan Avukat Seher Gacar, “169 bin 879 metre kare tarım arazisi yok olacak, özel mülkiyette olan bu araziler kamulaştırılarak şirketin eline geçecektir. Bu alandaki hayvancılık faaliyeti de olumsuz yönde etkilenecek, zaten gittikçe azalan hayvancılık bir darbe daha alacaktır. Proje alanının yerleşim yerlerine olan yakınlığı nedeniyle yapım ve işletim aşamasında bu alanda yaşayan vatandaşların yaşamı olumsuz etkilenecektir” dedi. “YAŞAM ALANLARIMIZI SAVUNUYORUZ”Gacar şunları dile getirdi: “Enerji ihtiyacı gerçeğini inkâr etmiyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarının fosil enerji kaynaklarına tercih edilmesi gerektiği de tartışmasızdır. Ancak GES'lerinin deniz manzaralı ve turizm merkezi yakınında olma zorunluluğu olmadığının da farkındayız. Toplumda yenilenebilir enerji kaynaklarının temiz ve zararsızlığı yönünde oluşturulan yapay algının arkasına saklanarak, Çeşme’nin son kalan bakir alanlarından bir bölümünün daha sit korumasından çıkarılıp yapılaşmaya açılmasına, tarım arazilerimizin enerji üretimi bahanesi ile yine ve yeniden yok edilmesine karşı çıkıyoruz. Biz bugün burada, önce doğa, önce tarım, önce yaşam diyor ve yaşam alanlarımızı savunuyoruz. Çeşme’yi sadece turizm beldesi olarak gören anlayışı reddediyor, 3 aylık turizm sezonu olan Çeşme’de 12 ay etkin biçimde tarım yapıldığını hatırlatıyoruz. Çeşme'yi devasa bir rant pastası olarak gören zihniyete karşı duruyor, Çeşme sakızının, enginarının, kavununun o pastadan daha kıymetli olduğunun bilinmesini istiyoruz. Ve bu nedenlerle ÇED sürecinin sonlandırılarak projenin iptal edilmesini istiyoruz. Betonla boğulan bir Çeşme’de ne turizm nefes alabilir ne tarım.”