"Çelik Kubbe" farklı irtifada hava savunma sistemlerlerinin birlikte çalıştığı "bütünleşik bir mimari" olarak tarif ediliyor.
Uzmanlar, projenin zamanlamasını, önemini ve özelliklerini değerlendirdi.
Türkiye'nin mevcut ve geliştirmekte olduğu füzelerin entegre çalışacağı hava savunma sisteminin ismi "Çelik Kubbe" olarak açıklandı.
Savunma Sanayii İcra Komitesi, 6 Ağustos'ta yaptığı toplantıda projeyi onayladı.
İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada "Çelik Kubbe" şöyle tarif edildi:
"Katmanlı hava savunma sistemlerimiz ile tüm algılayıcı ve silahlarımızın bir ağ yapısı altında birbirleriyle entegre çalışması, ortak hava resminin oluşturulması, gerçek zamanlı olarak harekât merkezlerine ulaştırılması ve yapay zeka destekli olarak karar vericilere sunulmasını temin eden yerli ve millî olarak geliştirmekte olduğumuz [bir sistem]."
Savunma Sanayi Başkanı Haluk Görgün, projenin ASELSAN, ROKETSAN, TÜBİTAK SAGE ve Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) firmalarının ortak çalışması ile yürütüleceğini söyledi.
Neden önemli?
BBC Türkçe'ye konuşan Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) Direktörü Sinan Ülgen, Türkiye'nin hava ve füze savunmasına odaklı bir stratejiyi ortaya koymasını "doğru bir yaklaşım" olarak değerlendirdi:
"Son toplantıda açıklanan bu planı tek bir projenin ötesinde, bir doktrin olarak görmek lazım. Bu aslında Türkiye’nin uzun vadeli hava ve füze savunma doktrinini oluşturan bir bütünleşik mimariyi ifade ediyor. Bu boyutuyla savunma sanayiindeki yatırımları yönlendirici bir özelliği de olacaktır."
Ülgen'e göre Türkiye'nin yerli savunma sanayisinin böyle bir projeyi gerçekleştirecek yeterliliği var.
"Beş yıl önce bu yetenekler yoktu. Şu anda alçak ve orta irtifa hava ve savunma sistemleri konusunda yerli sistemler var. İHA’lar var, Türkiye’nin sahip olduğu uydular var. Dolayısıyla bu daha bütünleşik mimariyi yaratabilmek için birçok sistem ve alt sisteme artık Türkiye sahip. Bu hamlenin zamanlamasını bir de böyle okumak lazım.”
'Demir Kubbe'ye benziyor mu?
Sinan Ülgen, projeyi değerlendirirken “[Bu konsepti] dünyada en iyi uygulayan ülkelerin başında İsrail geliyor. İsmi de aslında az çok oradaki 'Demir Kubbe'yi andırıyor. Başarıyla uygulanan bir konsept," diyor.
“Savaş teknolojilerinin geldiği noktayı göz önüne alacak olursak, özellikle Orta Doğu’daki İsrail-İran gerilimine bakarsak, füze ve hava savunmasının önemi daha da artmış durumda. Çünkü kısa süreli savaşlarda büyük yoğunlukta hava ve füze saldırılarının olduğunu görüyoruz."
Türkiye'yi de yakından takip eden Amerikalı savunma uzmanı Aaron Stein da BBC Türkçe'ye projenin "farklı tehditlere farklı füzelerle" yanıt vermeyi öngördüğünü söyledi.
Stein, "Çelik Kubbe"nin fonksiyonel olarak "Demir Kubbe"nin füze savunma sistemi unsurları Arrow ve Patriot'tan farklı olduğu yorumunu yaptı.
"[Türkiye'nin sistemleri] bu amaç için değil de uçak karşıtı savunma için tasarlanmışa benziyor," diye ekledi.
S-400'ler kullanılacak mı?
"Çelik Kubbe" projesinin duyurulmasının ardından Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı S-400 sistemlerinin rolü de tartışma konusu oldu.
Gazeteci Murat Yetkin 7 Ağustos'ta yayınlanan yazısında Türkiye'nin NATO üyesi olduğunu hatırlatarak S-400'lerin "Çelik Kubbe" sistemine entegre kullanılmasının "hayli sorunlu" olacağı yorumunu yaptı.
"Türkiye’nin ilk kapsamlı hava savunma projesi olan Çelik Kubbe sisteminde de kullanılmayacaksa S400’leri ne yapacağız?" diye ekledi.
Sinan Ülgen, BBC Türkçe'ye verdiği demeçte S-400'lerin bakımı ve idamesinin Rus uzmanların müdahalesini gerektirdiğini hatırlattı:
“Doktrinin başarısı, bütünleşik yapıyı temsil eden sistem ve alt sistem unsurlarının birbiriyle bağlantılı olmasını gerektiriyor. [Çelik Kubbe’deki] tüm sistem ve alt sistemlerin birbiriyle konuşuyor olması gerekecek... S-400 gibi bir stratejik silah sisteminin, bu ulusal olarak geliştirilen ve şifrelenen iletişim ağına dahil edilmesinin getireceği sakıncalar var.”
Türkiye, Rusya'dan S-400 hava savunma sistemini 2017'de 2.5 milyar dolara satın almıştı. Bataryanın teslimatı 2019'da yapıldı.
ABD bunun ardından Türkiye'ye "Amerika'nın Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası" (CAATSA) kapsamında yaptırım uyguladı.
Washington ayrıca Ankara'yı F-35 Müşterek Taarruz Uçağı programından da çıkarttı.
Ne zaman devreye girecek?
Ülgen, Çelik Kubbe'de yer alması muhtemel olan bazı alçak ve orta irtifa hava savunma sistemlerinin çoktan sahada kullanıldığına dikkat çekti.
Projenin kısa sürede tamamlanmayacağını vurgulayan EDAM direktörü, Türkiye'nin bu süreçte başka mevcut hava savunma yöntemlerinden faydalanacağını söyledi ve şunları kaydetti:
“Ulusal yeteneklere dayalı hava ve füze savunması mimarisinin ortaya çıkması, başarısının test edilmesi, dolayısıyla güvenilir bir sistem olarak şekillenmesi ister istemez zaman alacaktır."
"Ama bu süre içerisinde Türkiye’nin zaten kendi geliştirdiği bazı yeteneklerle, aynı zamanda da Nato’nun füze kalkanı dahilinde bir hava ve füze savunmasına da sahip olduğunun da altını çizmek gerekiyor.”
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) envanterinde halihazırda alçak irtifa tehditleri için ASELSAN tarafından geliştirilen KORKUT ve alçak ve orta irtifa için HİSAR-O sistemleri bulunuyor.
ASELSAN uzun menzilli bölge hava ve füze savunma sistemi SİPER'in de yıl sonuna kadar TSK envanterine gireceğini açıklamıştı.