YÖK Başkanı: İstihdama duyarlı olmayan programların tasfiyesi sürecek

TAKİP ET

Savunma Sanayisi Yetenek Yönetimi Zirvesi'nde konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, istihdama duyarlı olmayan programların tasfiyesini sürdüreceklerini bildirdi.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın katılımıyla Savunma Sanayi Başkanlığınca düzenlenen Savunma Sanayisi Yetenek Yönetimi Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, son yıllarda teknolojik alanda yaşanan hızlı değişim, otomasyon ve yapay zekaya dayalı yeni çözümlerin, geleneksel bazı meslekleri saf dışı bırakmaya başladığını ifade etti.

Bu değişimin bir yanda orta veya yükseköğretim mezunlarını başkaca beceriler kazanmaya zorladığını, diğer yanda eğitim kurumlarını, iş gücü piyasasındaki değişen beceri beklentileriyle uyum sağlamaya sevk ettiğini anlatan Özvar, eğitim ve sektör ihtiyaçları arasında çıkabilecek uyumsuzluğa karşı Kurul'un hızla harekete geçerek önlemler aldığını söyledi.

Bu önlemlerin arasında önlisans, lisans ve lisansüstü program müfredatlarının sektör temsilcileriyle istişare halinde güncellenmesinin teşviki, staj ve iş yeri uygulama imkan ve sürelerinin genişletilmesine ve çeşitlendirilmesine destek verilmesi olduğunu belirtti.

OSB'lerdeki meslek yüksekokulu (MYO) uygulamaları ile tematik MYO'ların önemine dikkati çeken Özvar, yazılım ve yapay zeka tabanlı uğraşıların en fazla talep edilen kariyer çizgileri arasında yer aldığını söyledi.

- "Yetenekleri erken keşfetmek"

Erol Özvar, savunma sanayisinin, gerek dünya ve gerekse ülke açısından stratejik ve kritik öneme sahip bir sektör olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Yetenekleri keşfetmek, kazanmak ve geliştirmek bir günden diğerine gerçekleşen bir süreç değil. Özellikle savunma sanayisinde bu süreçler, daha kapsamlı, uzun vadeli ve titiz planlamalarla yönetilmek zorunda. Bu bağlamda, yetenek yönetimi, savunma sanayimiz için en az teknoloji kadar önemli bir yatırım alanıdır.

Yetenekleri erken keşfetmek, doğru yönlendirmek ve onlara uygun kariyer yolları açmak, sektörün sürdürülebilir başarısı için kritik bir rol oynayacaktır. Savunma sanayisinde kuşkusuz öne çıkan en önemli unsur, sektörün teknolojiye dayalı ve yenilikçi çözümler gerektiren bir yapıya sahip olmasıdır. Bu, sadece mühendislik değil aynı zamanda yapay zeka, veri analitiği, otonom sistemler, siber güvenlik gibi pek çok disiplinin bir araya geldiği, disiplinler arası bir iş gücü talebini de beraberinde getirmektedir. Bu yeni teknolojilere uyum sağlayacak genç yetenekleri kazanmanın savunma sanayimizin rekabet gücünü koruyabilmesi için kritik öneme sahip bir konu olduğunu düşünüyorum."

- "İstihdama duyarlı olmayan programların tasfiyesi sürecek"

Erol Özvar, son dönemde YÖK olarak ülke açısından son derece stratejik bir mesele olarak gördükleri siber güvenlik, yapay zeka, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında kurul bünyesinde yürütülen çalışmaların önemli ölçüde kamuoyunun malumu olduğunu söyledi.

"Ülkemizin dijital beceri açığının kapatılmasında önemli rol oynayacağına inandığımız bu programların sayısını, kalite standartlarını düşürmeden önümüzdeki yıllarda artırmaya devam edeceğiz" diyen Özvar, buna karşılık istihdama duyarlı olmayan programların tasfiyesini de sürdüreceklerini bildirdi.

İstihdamda olan bireylerin mevcut beceri ve yetkinliklerine değişen koşullara uyumlu yeni nitelikler kazandırılmasının önümüzdeki dönemin önemli konularından olacağına işaret eden Özvar, bunun üst düzey bir eşgüdüm içinde bütün ilgili kurum ve kuruluşların katılımıyla yapılması gerektiğini dile getirdi.

- "İşbirlikleri milli yetkinlik havuzumuzun derinlik kazanmasına vesile oluyor"

Özvar, son dönemlerde, YÖK olarak başta Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı olmak üzere savunma sanayisinin çeşitli kuruluşlarla işbirliklerine gittiklerini hatırlattı.

Savunma Sanayii Başkanlığı ile "yurt dışında başarılı çalışmalara imza atan bilim insanlarının bilgi ve tecrübelerinin ülkeye kazandırılması, sektörde görevlendirilmesi, akademisyenlerin bilgi ve yetkinliklerinin sektöre kazandırılması" için işbirliğine gittiklerini belirten Özvar, savunma sanayisinin "sürdürülebilir nitelikli insan kaynağı temini" için de KALFA Programı'nın yine aynı işbirliğiyle hayata geçirildiğini anlattı.

Özvar, TUSAŞ, ASELSAN, HAVELSAN ve ROKETSAN gibi kuruluşların deprem bölgesindeki üniversitelere kıymetli destekler sağladığını belirterek, bu kuruluşlara şükranlarını sundu.

Üniversite sanayi işbirliğinin en güzel örneklerinden birinin de özel ya da kamu sektöründe çalışan doktora derecesine sahip nitelikli araştırmacıların kısmi zamanlı olarak üniversitelerde görevlendirilmesi olduğunu dile getiren Özvar, düzenlemenin yürürlüğe girdiği 5 Temmuz 2022'den itibaren 113 doktora dereceli araştırmacının yükseköğretim kurumlarında kısmi zamanlı görev yaptığını kaydetti.

Ürettiği güdümlü projeler veya çözüm ortaklığıyla Savunma Sanayii Başkanlığının üniversitelerin araştırma kapasitesi ve kalitesine katkı verdiğini dile getiren Özvar, "Bu türden işbirliklerinin daha da genişlemesi aynı zamanda deyim yerindeyse milli yetkinlik havuzumuzun da derinlik kazanmasına vesile olmaktadır." dedi.