TİP Sözcüsü Kadıgil: Tüm siyasetçileri yasaklasanız bile bu halk gerekirse ıslak banyo terliğini karşınızda aday gösterecek, yine de sizi yenecek!

TAKİP ET

"İstediğiniz ahmaklıkta inat edin, istediğiniz kötülüğü yapın, istediğiniz yalanı söyleyin bu memleketi sizin kirli ellerinize bırakmayacağız"

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, TBMM Genel Kurulu’nda; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen cezayla ilgili olarak, “Sözlerin en güzelini yine atalarımız söylemiş, ‘ahmak çabalar, iş olacağına varır.’ Ne yaparsanız yapın geleceğini, hayallerini çalmaya kalktığınız bu ülkenin güzel insanları sizden de ucube sisteminizden de reisinizden de illallah etti. O yüzden istediğiniz ahmaklıkta inat edin, istediğiniz kötülüğü yapın, istediğiniz yalanı söyleyin bu memleketi sizin kirli ellerinize bırakmayacağız. Saray rejimini tarihin çöplüğüne gömene dek bu ülkenin iyi insanları birbirimizin elini bırakmayacağız. Değil İmamoğlu’nu, Kılıçdaroğlu’nu, Buldan’ı, Akşeneri, Erkan Baş’ı beni, bizi tüm siyasetçileri yasaklasanız bile bu halk gerekirse ıslak banyo terliğini karşınızda aday gösterecek, yine de sizi yenecek!” dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda, bugün 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin maddeleri üzerindeki görüşmeler devam ediyor. Teklifin 14. Maddesine ilişkin söz alan TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, şunları söyledi:

 

"Müthiş bir ahmaklığın kısa tarihini anlatacağım"

“Müthiş bir ahmaklığın kısa tarihini anlatacağım. Bir halkın ferasetini hileyle, hurdayla, zorbalıkla yok edebilirsem muktedir olurum sanan ve tam da bu yüzden asla muktedir olamayanların kadim hikayesi bu. Muktedir olamıyorlar çünkü ne yaparlarsa yapsınlar herkesi susturamıyor, herkesi korkutamıyor, herkesi bir türlü kandıramıyorlar. Bazen hala satın alamadıkları bir gazeteci bozuyor oyunlarını, bazen eski bir iş birlikçileri, kimi zaman halk tümden dikiliyor karşılarına kimi zaman daha 15’inde bir çocuk, çoğu zamansa kadınlar. Buna rağmen her fırsatta deniyor şansını, aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçları beklemek ‘ahmaklıktır’ diyor Einstein. Ama bu iktidar tekrar tekrar aynı yöntemleri deneyerek herkesi korkutabileceğini sanmaya ne yazık ki devam ediyor.

Mesela 70’lik Mücella ablayı hapse tıkarsam kahkahasını, gülüşünü çalarım sanmak ne kadar ahmakça değil mi oysa? Can Atalay’ı esir alırsam bile bile ölüme yolladığım madenciler avukatsız kalır sanmak, Selçuk Kozağaçlı’yı bin yıl hapisle ehlileştirebileceğini ummak. Padişah grevinizi yasak ettim diye ferman çıkarttı diye Bekaert işçilerinin size boyun eğeceğini sanmak ahmakça. 924 cumartesidir hiçbir iktidarın baş edemediği Cumartesi Anneleri’ni 2 toma, 3 davayla sustururuz sanmak, adliye önlerini dar edersek Emine Şenyaşar, Mısra Öz, Gülsüm Elvan davalarından vazgeçer sanmak ahmakça. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkarsak kadınlar kırar dizini oturur, erkeklerin sözünden çıkmazlar, katledilen kardeşlerinin hesabını sormazlar sanmak, Anayasa’ya sapkın diye yazarsak LGBT artılar bir anda ortadan yok olur diye ummak, siyasal İslamın getirdiği anlayışa boyun eğeriz sanmak bir hayli ahmakça.

"Şerefsizliğin tarikatlarla ve cemaatlerle ilgili olabilmediğini savunmak bence bayağı ahmakça"

Bir elektrik, su parasıyla Alevilerin eşit yurttaşlık talebini satın alabilirim sanmak, kızına yakaran bir annenin dilini bile sansürlerken o karanlık gündüz programlarınız çıkıp bu ülkede hala Kürt sorunu yok diye masal anlatmak ahmakça. 6 yaşında bir kız çocuğunun 20 yıl boyunca sistematik tecavüze uğradığını bilen, tam 2 yıl boyunca bugüne kadar istismarcıların elini kolunu sallayarak gezmesini seyreden bir çocuk istismarcısıyla yaşayan 17 yaşındaki kız kardeşinin izini bile sürmeyen buna rağmen hala koltuğunda oturan bir de utanmadan bizden alkış bekleyen bir Aile Bakanımız olması bayağı ahmakça. Daha bugün bir grup sarıklı adliye önünde tecavüzcüsünü size harcatmayız diye sahip çıkmak için eylem yapabilirken, bunca şerefsizliğin tarikatlarla ve cemaatlerle ilgili olabilmediğini savunmak bence bayağı ahmakça.

"İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı saray yargısı eliyle diskalifiye ederim sanmak bayağı ahmakça"

İstanbul seçimlerini, ‘hiçbir şey olmadıysa bile bir şeyler oldu’ diye iptal ettirip vesileyle 800 bin oy fark yemenizin üstünden daha 4 yıl geçmemişken, sizin reisiniz 30 yıldır bir şiir okuduğu için yattığı o 4 aylık hapsin ekmeğini hala azimle yerken İmamoğlu’nu hapse attırmaya çalışmak sizce de çok ahmakça değil mi? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı saray yargısı eliyle diskalifiye ederim sanmak sonra da bu halk oturup çekirdek çitleyerek bize izin verir diye beklemek bence bayağı ahmakça.

Ya da daha dün yaşadığımız olay. Kendisinden önceki “Bana ceza ver diye baskı yapıyorlar, ben hukuka göre karar veririm.” Dediği için Samsun’a sürülen hakimin yerine geçip oturan asliye ceza hakimi. Bu “hakim”in İBB Başkanına, Süleyman Soylu’ya ahmak dediği için, “YSK üyelerine” hakaretten ceza verilmesi. İstanbullu'nun oyuyla bir değil iki kez seçilen İmamoğlu’na “siyasi” yasak getirmesi.

Misal Demirtaş'in zekasına, inadına, neşesine ket vururum sanıp kainat iletişim başkanlığına karşı, bir garip kettıla yenilmek sonra da azimle aynı şeyi tekrar tekrar denemek, nedir?  Hani diyordu ya sevgili Ahmet Kaya; “nerden baksan tutarsızlık nerden baksan ahmakça”.

"Bu halk gerekirse ıslak banyo terliğini karşınızda aday gösterecek, yine de sizi yenecek!" 

Çok söz söyledik ama sözlerin en güzelini yine atalarımız söylemiş,  “ahmak çabalar iş olacağına varır” demiş. Ne yaparsanız yapın geleceğini, hayallerini çalmaya kalktığınız bu ülkenin güzel insanları sizden de ucube sisteminizden de reisinizden de illallah etti. O yüzden istediğiniz ahmaklıkta inat edin, istediğiniz kötülüğü yapın, istediğiniz yalanı söyleyin bu memleketi sizin kirli ellerinize bırakmayacağız. Saray rejimini tarihin çöplüğüne gömene dek bu ülkenin iyi insanları, dürüst vicdanlı insanları biz birbirimizin elini bırakmayacağız. Değil İmamoğlu’nu, Kılıçdaroğlu’nu, Buldan’ı, Akşeneri, Erkan Baş’ı beni, bizi tüm siyasetçileri yasaklasanız bile bu halk gerekirse ıslak banyo terliğini karşınızda aday gösterecek, yine de sizi yenecek!"