TBMM Başkanvekili Karaca'dan 'normalleşme' eleştirisi: Uyanık olunmalı
TBMM Başkanvekili CHP'li Gülizar Biçer Karaca, kayyum atamalarına tepki göstererek, "Bugün politik gücü elinde elinde tutan iktidar, kendi varlığını sürdürebilmek için demokrasi treninden inmiştir" dedi. Normalleşme sürecine ilişkin eleştirilerde bulunan Karaca, "Uyanık olunmalı" uyarısını yaptı.
TBMM Başkanvekili CHP'li Gülizar Biçer Karaca, Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine yönelik kayyum atamalarına tepki gösterdi.
Karaca, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "İktidarın seçilmiş belediye başkanları yerine kayyım ataması, demokrasilerin temel dayanağı olan, bağımsız ve adil seçimler prensibinin bile isteye iktidar tarağından çürütülmesidir" dedi.
"Bu tür uygulamalar, otoriter rejimlerin kendi varlıklarını pekiştirmek için kullandıkları araçlar ve yaygın stratejilerinden" vurgusunda bulunan Karaca, "İktidarın despotizme dönüşmesi ve kayyım atamalarıyla seçilmiş yerel yönetimleri işlevsiz hale getirmesi, halkın iradesine ve toplumsal sözleşmeye doğrudan saldırıdır" ifadelerini kullandı.
İKTİDAR DEMOKRASİ TRENİNDEN İNDİ
"Bugün olanlar da, iktidarın muhalefete karşı bir güç gösterisi ve rejimin otoritesini pekiştirme çabasıdır" diyen Karaca, şöyle devam etti: "Görüyoruz ki bugün politik gücü elinde elinde tutan iktidar, kendi varlığını sürdürebilmek için demokrasi treninden inmiştir. Ancak, bunca mücadeleyle kazanılmış demokratik hakların, otoriter bir rejim uğruna ötelenmesi, geri dönülmez yıkımlarına yol açacaktır. Tarih benzer örneklerle doludur."
NORMALLEŞME UYARISI
Siyasetteki 'normalleşme' sürecine eleştirilerde bulunan Karaca, "Ayrıca bu durum, yumuşama ya da normalleşme adı altında kamuoyuna sunulanların gerçekte demokratik hakların gasbı, tek kişilik hükümet rejiminin kendi bekasını korumak adına demokratik mekanizmalarını çürüttüğü, hukuk ve seçimlerin bağımsızlığını tehlikeye attığı bir tablonun da ifadesidir. Uyanık olunmalı" ifadelerini kullandı.
OTORİTER REJİME KARŞI DURMAK TEMEL GÖREV
Karaca, açıklamasını şöyle sonlandırdı: "Bugün Türkiye’de demokratik değerlerin yitirilmesi, ülkenin geleceğini tehdit ederken başta hukuk devleti olmak üzere, tüm demokratik yapı taşlarının yeniden inşası, toplumun özgürlüğü ve refahı için elzemdir. Demokrasiye ve hukuka olan inancı koruyarak, otoriter rejimlerin çürütücü etkilerine karşı durmak, bizim için en temel görevdir. Bu görev yerine getirilecektir."