Kızılay Başkanı Kerem Kınık'tan "çadır satışı" ile ilgili açıklama: AHBAP'a maliyetine tedarik edildi
Kızılay Başkanı Kerem Kınık, sosyal medya hesabından açıklama yaptı ve şunları kaydetti:
Kızılay Çadır, Türkiye Kızılay Cemiyetinin bir iştirakidir ve 12 ay kesintisiz üretim yapan dünyanın sayılı afet çadırı üreticilerinden biridir -Öncelikle Kızılayın TAMP çerçevesinde belirlenen asgari çadır stok seviyesini garanti eder.
Ayrıca -Barınma hizmet kümesi sorumlusu olan AFAD’ın kendisinden tedarik etmek için sipariş verdiği sayıda çadırı istenilen zamanda imal eder -Sağlık Bakanlığı, MSB gibi kamu kuruluşlarının ve Birleşmiş Milletler ve diğer Uluslararası kuruluşların taleplerini üretir.
3-Satışlardan elde ettiği gelirleri Kızılay’a aktarır, Kızılay da Afetler için gerekli olan Çadır ve sair insani yardım malzemelerini ürettirerek depolar ve ihtiyaç anında vatandaşlarımıza ücretsiz dağıtır.
AHBAP Derneği de Kızılayın yurt dışı bir kuruluş için ürettiği logosuz 2050 çadırı afetin ilk günlerinde Kızılay Çadır’dan maliyetine tedarik ederek AFAD’ın gösterdiği yere sevkedip depremzedelerin hizmetine sunmuştur.
Meclis’e taşındı
CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Kızılay’ın Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen depremin üçüncü gününde AHBAP’a çadır sattığı yönündeki iddiaları İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesi ile Meclis gündemine taşıdı. Bulut, önergesinde şunları kaydetti:
Depremde devletin kurumları olan AFAD ve Kızılay aciz kalmış, organizasyon ve koordinasyon eksikliği nedeniyle depremzedelerin ihtiyaçlarına cevap verememiş, birçok vatandaşımızın barınma ihtiyacını karşılayamamıştır. Depremin üçüncü gününde Kızılay’ın vatandaşlara bedelsiz vermesi gereken çadırları AHBAP adlı sivil toplum kuruluşuna 46 milyon TL karşılığı sattığı iddiası basında yer almıştır.
Kuruluş amacı, hiçbir ayrım yapmaksızın insanın acısını önlemeye veya hafifletmeye çalışmak, insanın hayatını ve sağlığını korumak olan Kızılay’ın ayrıca elindeki stokları ve gönderilecek yardımları da cemaat, tarikat vakıf ve derneklerine yönlendirdiği ileri sürülmektedir. Vatandaş can derdindeyken, enkaz altında canlar varken, dondurucu soğukta dışarıda üşürken Kızılay’ın çadırları bedelsiz dağıtmak yerine satması asli görevinden uzaklaşan kurumun ticarethane haline geldiğini açıkça göstermektedir. Ülkemizin en köklü kurumlarından olan 155 yıl öne kurulan Kızılay, iktidar tarafından ticarethaneye çevrilmiştir. Türkiye Tek Yürek adıyla düzenlenen bağış kampanyasında vatandaşlardan Kızılay’a para toplanırken, çocuklar kumbarasında biriktirdiği parayı, harçlıklarını bağışlarken, böyle bir afet zamanında Kızılay’ın çadır satıyor olması kuruma olan güveni bir kez daha derinden sarsmıştır.
Bulut, Soylu’nun yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:
Depremin olduğu 6 Şubat günü Kızılay’ın elinde kaç çadır vardır? Bu çadırlardan kaç tanesi vatandaşa dağıtılmıştır? Kızılay’ın sivil toplum kuruluşu olan AHBAP’a çadır sattığı iddiası doğru mudur? Kızılay tarafından AHBAP’a kaç tane çadır satılmıştır? Karşılığında ne kadar para alınmıştır? Çadırların birim fiyatı neye göre belirlenmiştir? Kızılay başka bir sivil toplum örgütüne ya da kişilere bu süreçte çadır satmış mıdır? Kızılay’ın elindeki stokları ve gönderilecek yardımları cemaat, tarikat vakıf ve derneklerine yönlendirdiği iddiası doğru mudur? İddia doğruysa söz konusu cemaat, vakıf ve dernekler hangileridir? Miktarı ne kadardır?