Gazeteci Serdar Öztürk, kulislerdeki iddiayı dile getirdi; "Önümüzdeki günlerde 30'a yakın kayyum atanacağı şimdiden kulislerde konuşulmaya başlandı"
Gazeteciler Serdar Öztürk ve Ahmet Nesin, Youtube kanalı üzerinden gündemi değerlendirdi. Erken seçim tartışmalarının konuşulduğu programda Serdar Öztürk, "Erken seçime destek vereceğiz kararı yada böyle bir açıklama Erdoğan'ın adaylığının önünü açıyoruz açıklamasıyla eş değerdi bana göre. Çünkü mevcut anayasa ve bu anayasa değişmediği sürece Erdoğan'ın aday olma ihtimali yok. Meclis seçimlerin yenilenmesi kararını çıkaramaz ise ki şu anda AKP ve MHP'nin sandalye sayısı buna yetmiyor. 17-18 kişiye daha ihtiyacı var. Diğer siyasi partilerdeki gelişmeler nasıl olur bilmem ama CHP eğer destek vermezse DEM eğer destek vermezse diğer siyasi partilerin buna pek yanaşma olasılığını görmüyorum" dedi.
Sözlerine MHP'nin "Vakit Tamam" paylaşımlarıyla başlayan Ahmet Nesin, "Beş vakit paylaşımları.. Bana göre Erdoğan ile görüşmesinden sonra 'Buna son verin' cevabı almış olabilir. Bu işi beş vakitte bitireceğiz efendim diye cevap vermiş olabilir. Gerçekten bu iş beş vakitte bitecek diye bir öngörü.. Bunu gülerek anlatıyorum ki o kadar çok bana troller herhalde 'Hangi dediğin çıktığın ki' diye söyleyenler var ki en azından en yakını bu bitecek demiştim bu gün için" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Brezilya'dan önce yaptığı açıklamasına dikkat çeken Serdar Öztürk, "Erdoğan'ın açıklamalarına bakarsanız ki tam da Brezilya'daki G20 zirvesine gitmeden önce AK Parti'nin MYK'sında yaptığı ve neredeyse bütün medyada yer alan habere göre aralarında hiçbir sorun yok. Hatta tam bir mutabakat var. Ama tam mutabakat neyin üzerine sağlandı. Henüz onu bilmiyoruz. Cümlenin içerisinde 'kayyumlar konusunu konuştuk' dediğine göre muhtemelen kayyumlar konusunda tam mutabakat var. Mutabakat varsa Bahçeli, geri adım atmasa bile yana doğru bir adım atmış demektir. Ama hangi konuda? Bu konudaki iddialar çok farklı. Önümüzdeki günlerde 30'a yakın kayyum atanacağı şimdiden kulislerde konuşulmaya başlandı. 30'un üzerinde kayyum atanması kulisinin ortalığa yayılması bilerek midir? Yoksa alıştırmak için midir? Konu şaibeli. Kimse sağdan sola baktığı zaman 36-37 tane belki 40 belediyeyi sayamıyor. Onun için belki MHP'li belediyelere de kayyum atanması söz konusu olabilir. Yada CHP'li belediyeleri de bu işin içine katacak olabilirler. Burada önemli olan Ankara ve İstanbul. Büyükşehirler. Her ikisine de hem idari hem de adli soruşturma açılması aslında tuhaf bir şey. Hadi idari soruşturmayı anlarım da bakanlık müfettiş gönderir inceletir de savcılık niye devreye giriyor? Ne diyecek 'Bu sanatçıya bu kadar fazla para ödediniz bu suç' mudur diyecek? Anlaşılabilir bir mantık yok. Belli ki görevi kötüye kullanmak gibi tırnak içinde tanım var. Oradan gidebilirler ama hukukta da onun karşılığı çok yüksek bir ceza olmadığı için sadece belediye başkanlarının kayyum atanması için altyapı oluşturabilirler. Şu anda en çok tetikte beklenen İstanbul başta şimdi de yeni yeni Ankara'nın... Buralara kayyum atamak için altyapı yapılıyor olabilir mi? Erdoğan dediğimiz gibi erken seçim için yeni bir yol haritası mı çiziyor kendine. Belki de MHP Lideri Bahçeli ile görüşürken mutabakata vardıkları konulardan biri bu erken seçim mi? Bunu önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ama şöyle bir bilgiyi tazelemekte yarar var. Erdoğan'ın son MYK toplantısında AKP'nin olağan kongresi için de bir tarih belirlenmiş. Öyle görülüyor. Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir'in Erdoğan'a yaptığı sunuma göre 8. Olağan Kongresi'nin Nisan ayında yapılması için takvim hazırlanmış. 28 Aralık'ta ilçe kongreleri tamamlanıp, daha sonra il kongrelerinin Ocak ayının sonuna kadar bitirilmesi ve Nisan ayında da olağan kongreye gidilmesi gerekiyor. Bu şu demektir. Erdoğan iktidar partisinin olağan kongre sürecinde erken seçim kararı almaz. Bunu muhtemelen Devlet Bahçeli ile konuşmuş olabilirler. Bu yüzden Nisan ayından sonra... Zaten aşağı yukarı yeni milletvekillerinin emeklilik hakkı kazanabilmesi için geçmesi gereken zaman da Mayıs ayını bulduğu için bu şu demektir. 2025 Mayıs ayından önce erken seçim kararı çıkması beklenmez. Buna göre erken seçim kararını alacak olan meclis eğer böyle bir şey yapacaksa bunu Nisan-Mayıs ayından sonra yapacak. Muhtemelen belki de 2025'in sonbaharına yapabilir. Bu hesabın doğru olup olmayacağını bence 2025 yılının Ocak ayında Erdoğan'ın özellikle asgari ücret, çalışanlar ve emeklilerin zam oranları onların üzerinden öreceğiz. Eğer Erdoğan Mehmet Şimşek'in politikalarının üzerinde yada İMF'nin, İMF'siz uygulanan programın üzerinde yada çok çok üzerinde bir zam vermeye kalkarsa bu şu demektir 2025 yılı içinde muhtemelen bir erken seçimle karşılaşacağız. Yoksa Erdoğan kendi kafasına göre bir erken seçim planı çizdiyse onu uygulayacak. O da muhtemelen 2026 yılının ilkbahar aylarında olabilir. Türkiye'nin 2027'ye erken seçim için zaman ayıracağını o kadar süre bekleyeceğini şu anda bende beklemiyorum" dedi.
Ahmet Nesin'in, asgari ücreti ile ilgili yüzde 35'lik zammın 30'unu kurul karar verip, 5'ini Erdoğan'ın verebileceği yönündeki düşünceleri anlatarak, "Tahmini önümüzdeki Aralık sonu enflasyonunu yüzde 44 demişlerdi. 2025'nın sonu enflasyonu 20'nin üzerinde enflasyonu bekliyorlar. İkisinin toplamının yüzde 50'si alınacakmış. Böylece yüzde 35 gibi bir rakam ortaya çıkıyor. Bu rakam seçime gitmek için iyi bir rakam mıdır?" dedi.
Öztürk de "Bende pek zannetmiyorum. IMF'siz IMF programı uygulanan programa göre gerçekleşen enflasyona göre değil de gerçekleşmesi tahmin edilen öngörülen enflasyona göre bir artış yaparlarsa Erdoğan da bunun üzerine söylediğiniz gibi 5 puan daha Cumhurbaşkanı, Reis payı eklerse bu 2025 yılında Erdoğan'ın seçim düşünmediğine inandırır. Daha doğrusu onun sonucu olur. Bunun üzerinde bir rakam telafi edilirse belki yüzde 50'lerde onun üzerinde bir rakam telafi edilirse Erdoğan'ın erken seçim planlıyor demektir. Burada hep karşımıza şu soru çıkıyor. Erdoğan nasıl aday olacak? Özgür Özel 2025 Nisan-Mayıs ayıydı. Eğer Erdoğan 2025 yılının başında beklenen bir artışı yapmazsa Özgür Özel'in verdiği tarihi geçecek demektir. Özgür Özel 2025'in bahar aylarında yada sonbaharında yapılacak seçim için onay vereceklerini söyledi ama 2025, 2026 veya 2027 için bir şey söylemedi. Ben muhalefetin bu konudaki kararının çok net olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bir defa erken seçime destek vereceğiz kararı yada böyle bir açıklama Erdoğan'ın adaylığının önünü açıyoruz açıklamasıyla eş değerdi bana göre. Çünkü mevcut anayasa ve bu anayasa değişmediği sürece Erdoğan'ın aday olma ihtimali yok. Meclis seçimlerin yenilenmesi kararını çıkaramaz ise ki şu anda AKP ve MHP'nin sandalye sayısı buna yetmiyor. 17-18 kişiye daha ihtiyacı var. Diğer siyasi partilerdeki gelişmeler nasıl olur bilmem ama CHP eğer destek vermezse DEM eğer destek vermezse diğer siyasi partilerin buna pek yanaşma olasılığını görmüyorum. Siyasi konjonktür yılbaşından sonra nasıl değişir? Uygulanan politikalar nasıl bir yanıt verir? Bunlara vatandaşın bu ekonomik gidişata karşı tepkisi ne olur? Artar mı yada birtakım protestolar başlar mı? Bunları çok görmeden yada öngörmeden Erdoğan'ın kafasındakini de çözmek zor" şeklinde konuştu.