Erdoğan: CHP yönetimi Şam'daki dostlarını bir gecede kaybetmenin şokunu hala atlatamadı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Mardin 8. Olağan İl Kongresi’nde konuşuyor.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
Mardin asla sıradan bir şehir değildir. Mardin Türkiye'nin nüvesidir, özüdür, özetidir. Mardin'in bir mahallesi Bursa'ysa bir mahallesi Adana'dır. Bir mahallesi Saraybosna'ysa diğeri Halep'tir, Hama'dır, Humus'tur. Bir nakışı Abbasi ise diğer nakışı Selçuklu'dur. Bir nakışı Artuklu ise diğer nakışı Osmanlı'dır.
Mardin bu toprakların kültürüdür. İhtişamıdır. Her köşesi tarihten, asırlık bir hatırayı taşıyan medeniyetler beşiğidir. Kimse boşuna heves etmesin! Mardin'le aramızın bozulmasına izin vermeyiz. Mardin'e namahrem ellerine uzanmasına göz yummayız!
Mardin üzerinde farklı hesap yapanlar, dün olduğu gibi yarın da hüsrana uğrayacaktır. Nifak siyasetini elinin tersiyle iten Mardin inşallah Türkiye Yüzyılı'nda da dağ gibi yerinde duracak, tarihine, asaletine, ferasetine, binlerce yıllık değerlerine yakışan müstesna yerini koruyacaktır.
Bu şehir yüzlerce yıldır tüm dünyaya hoşgörü dersi vermektedir. Bundan sonra da Mardin birliğin, dayanışmanın, huzurun şehri olmaya devam edecektir. Mardinli kardeşlerimize güveniyoruz.
AK Partili kadrolar olarak bundan 23,5 yıl önce uzun ince bir yola çıktık. Gayemiz milletin umutlarını yeşertmek, büyütmek, güçlendirmekti. Her şey Türkiye için milletimiz için dedik. Türk, Kürt, Arap, Zaza, Sünni, Alevi biz hep birlikte Türkiye'yiz dedik.
Yolumuz kardeşlik yoludur. Refah, kalkınma, huzur yoludur dedik. Ufkumuzla beraber gönlümüzü de geniş tuttuk. Bizimle aynı yöne bakan, aynı hissiyatı taşıyan, omuz omuza yol yürümek isteyen herkese kapımızı açtık.
"BÜTÜN AYRIMLARI ELİMİZİN TERSİYLE İTTİK"
Etnik köken, inanç, mezhep, meşrep, hayat tarzı üzerinden yapılan bütün ayrımları elimizin tersiyle ittik. Siyasete yeni bir dil, üslup, yepyeni bir bakış açısı kazandırdık. Siyasi rakiplerimizin uzlaşmaz tavrına rağmen daima yapıcı olmaya, gönül diliyle çalışmaya gayret ettik. Polemikten uzak durarak dilimizin döndüğü, nefesimizin yettiği kadar milletimize eserlerimizi, hizmetlerimizi, yatırımlarımızı anlatmaya çalıştık.
Bizden daha çok icraatlarımız konuşsun istedik. Bizden daha çok eserlerimiz, projelerimiz anlatsın istedik. Korkutarak, istismar ederek, tehdit ederek değil yaptıklarımızla, projelerimizle milletimizin karşısına çıktık.
Bu anlayışla iktidardaki 22 yılımızı hamdolsun başarıyla tamamladık. Önümüze çekilen setleri tek tek yıkarak yolumuza koyulan engelleri tek tek aşarak bugünlere geldik. Kirli oyunlara, provokasyonlara, saldırılara, kalleşliklere ve ihanetlere rağmen yolumuzdan dönmedik, milletimizin rotasından asla sapmadık. AK Parti'nin hamuru samimiyetle yoğrulmuştur.
"SİVİL SİYASETİN GÜÇLENMESİNİ İSTEMEDİLER"
Tek parti faşizminin mirasçısı olan CHP'nin sokak olaylarından, mahkeme kapılarını aşındırmaya kadar neler yaptığını hepimiz hatırlıyoruz. Demokrasimizin her kritik kavşağında Kürt düşmanı CHP'ye vagon olanların geçmişteki provokasyonunu unutmadık. Terörden nemalananlar terörün bitmesini asla istemediler. Sırtını millet yerine silaha yaslayanlar sivil siyasetin ve demokrasinin güçlenmesini istemediler.
"DÜNE KADAR BİZİ ELEŞTİRENLER, BİZE HAK VERİYOR"
61 yıllık karanlığın ardından Suriye’de özgürlük şafağı sökmeye başlamıştır. Suriye halkının tamamı geleceklerine daha bir güvenle bakıyor. Ey CHP, dikkat et biz bu kardeşlerimizi kovmadık. Ne dedik arzu eden gönüllülük esasına göre evine dönebilir dedik. Suriyeli kardeşlerim özgürlüğün coşkusunu paylaşırken dualarında bizi ve milletimizi de unutmadı. Daha düne kadar bizi eleştirenler, şimdi bize hak veriyor. Türkiye’yi yalnız kalmakla suçlayanlar, şimdi bunun ne kadar değerli bir yalnız olduğunu ikrar etmek zorunda kalıyor. Zalimin karşısında mazlumun yanında biz yer aldık. Milletimiz şunu bilsin ki başka konularda da zaman bizi haklı çıkaracaktır.
Muhalefetin çapını görmek için sadece Suriye’deki bakmak bile yeterli. Bunların ideolojik ezberleri haricinde dış politikaya dair hiçbir fikirleri olmadığını son iki haftalık süreçte tekrar gördük. Belediyelerdeki rant kavgasına kendilerini öyle kaptırmış durumlarda ki kıyamet kopsa umurlarında değil. Düşünebiliyor musunuz, zalim Esed’in ülkeden kaçmaya hazırlandığı saatlerde ana muhalefet lideri çıkıyor, devrik rejimle görüşme çağrısı yapıyor.
"CHP SEÇMENİ BAY KEMAL'İ ARAR HALE GELDİ"
Esed'in kendisinin bile itibar etmediği af çağrılarına güven duyulmasını söylüyor. Baas rejimi devrileli neredeyse 2 hafta oldu. CHP'den tutarlı, mantıklı, makul hiçbir açıklama gelmedi. CHP yönetimi Şam'daki dostlarını bir gecede kaybetmenin şokunu hala atlatamadı.
Eline mikrofon alan herkes bu konuda konuşuyor. Sayın Özel'in ne dediği zaten belli değil. Kulağına ne fısıldanırsa, aklına ne gelirse önüne ne konursa onu yorum diye paylaşıyor. Etrafında bu konuda akıl verecek yetkin bir isim de yok anlaşılan. CHP'de genel başkanlar değişse de işbilmezlik, beceriksizlik cehalet CHP geleneği olarak varlığını aynı şekilde devam ettiriyor. Gördüğümüz kadarıyla CHP seçmeni Bay Kemal'i arar hale geldi.