Demokrat Parti Kurultayı'nda adaylık kavgası… Aksoy: Sizin AK Parti'den hiçbir farkınız yok
Adaylığı kabul edilmeyen İlay Aksoy "Bugün bu Parti'de darbe yapıldı, sizin AK Parti'den hiçbir farkınız yok" dedi Divan Başkanı, bazı delegelerin imzalarını geri çektiğini bazı imzaların ise geçersiz sayıldığını açıkladı
Demokrat Parti'nin 15'inci Olağan Kongresi, "Söz Yeniden Milletin" sloganıyla başladı.
Salona, ekrana Atatürk'ün fotoğrafı yansıtıldı, eski Başbakan Adnan Menderes, 3'üncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar, 8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal, 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Demokrat Parti'nin Genel Başkanı Gültekin Uysal'ın fotoğraflarının ve "söz yeniden milletin" sloganın yer aldığı afişler yer aldı.
Partililer, salona girişinde Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal'ı ayağa kalkarak alkışladı. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve şehitler için saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Daha sonra Başkanlık Divanı oluşturuldu.
İlay Aksoy: Bu kadar insanın iradesine ipotek koydunuz
DP İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt ve DP İzmir Milletvekili Salih Uzun'un birkaç gün önce katılmayacaklarını açıkladığı kongrede, aday gerginliği yaşandı.
Divan Başkanı, Genel Başkan adaylığı için İlay Aksoy adına toplanan imzalardan bazılarının imza atan delegelerce geri çekildiğini, bazı imzaların ise geçersiz sayıldığını açıkladı. Bunun üzerine gerginlik çıktı. Adaylığı kabul edilmeyen İlay Aksoy, "Siz bugün kendi partinize darbe yaptınız. Bu kadar insanın iradesine ipotek koydunuz. Sizin AK Parti'den hiçbir farkınız yok. Siz darbe yaptınız, bu parti böyle değil. Yazıklar olsun" diye tepki gösterdi. İlay'ı destekleyenler ile diğer partililer arasında tartışmalar yaşandı.
Gültekin Uysal: Bugün Türkiye rehin alınmıştır
Kongrede konuşma yapan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, "Siyaseti kendimiz için yapmıyoruz, siyaseti kendi evlatlarının geleceğini teminat altına almak için yapanlara inat, siyaseti 86 milyon için yapıyoruz" dedi. Uysal, 29 Ekim ve 10 Kasım'da Anıtkabir'e binlerce vatandaşın gittiğini belirterek, "Büyük Atatürk, 16 Mayıs'ta Bandırma Vapuru'yla Anadolu'ya silah ve mühimmat taşıdığını zannederek, Kız Kulesi açıklarında durdurulduğunda bizim için her zaman örnek olacak bir hüküm ortaya koymuş. 'Onlar zannediyorlar ki biz Anadolu'ya silah ve mühimmat taşıyoruz. Oysa bilmiyorlar ki biz Anadolu'ya cesaret ve irade taşıyoruz' diyen Büyük Atatürk'ü rahmetle, minnetle, şükranla yad ediyorum. Şehitlerimizi de rahmetle yad ediyorum" diye konuştu.
"Bugün Türkiye rehin alınmıştır. Milleti yoksulluğa mahkum ederek iradesi felç edilmiştir" diyen Uysal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Doğruyla yanlışın yer değiştirdiği böyle bir dönemde inandıklarından asla ve kat'a sapmadan 'Bir elime ayı verseniz, bir elime güneşi verseniz, davamdan vazgeçmem' diyen büyük Peygamber'in sünnetine uyarak biz de kim ne teklif ederse etsin, sağımıza solumuza bakmadan işte Kurucu İrademizin ortaya koyduğu fikirler çerçevesinde çizgimizi değiştirmedik. Değiştirenler olmadı mı? Elbette oldu. Elbette çetin yollarda yürümek herkesin harcı değildir. Çetin yollarda yürümek işte bugün bu salonda irade koyan demokratlardır.
20 yıldır Türkiye bir operasyonlar dönemi içerisinden geçiyor. 20 yıldır bu ülkede milletin iradesi boğulmaya çalışılıyor. Kim neyi bayraklaştırmışsa o değerin içini boşaltmak için ülkede bir kavga var. Ama kamunun menfaati adına ortada bir siyaset yok. İşte içinden geldiğimiz itirazın bize bugün yine bu itirazı seslendirmesi sebebi bu ızdıraptır. Bizim her daim yol göstericimiz milletimizin ızdırapları, hayalleri ve özlemleridir.
2002 yılında bugün iktidar olan adlarının dışında her yerleri kara olan, adları ak olacağına keşke alınları ak olsaydı. Büyük şair Eşref'in dediği gibi 'sularının haricinde her yerleri akıyor.' İşte bu iktidar, 2002 yılında uluslararası küresel kapital finans sisteminden iki tane rol aldı. Birincisi 80 yıllık Cumhuriyet'in, dişinden tırnağından artırdığı ile kurduğu bütün ekonomik altyapıyı, bütün iktisadi altyapıyı yok etmektir. İkincisi siyasi rol olarak da Büyük Orta Doğu Projesi'nin eş başkanı olarak da bölgede 10 yıllardır dayatılan parçalanmaya, kan ve gözyaşına, işgallere, zulümlere, soykırımlara çanak tutmaktır.
"Ortada bir iktidar yok, bir günah imparatorluğu var"
Yeniden ABD Başkanı seçilen Trump'ın kabinesinde İsrail'in Gazze'deki soykırımını destekleyenlerin bulunduğunu söyleyen Uysal, "Trump'ın kabinesi açıklandı. Her biri aşırı bir şekilde İsrail yanlısı, aşırı bir şekilde Gazze'deki soykırımı destekliyor. Aşırı bir şekilde maalesef biz yönetenlerin yanlış politikaları neticesinde Suriye'nin kuzeyinde bir PKK devleti kuruldu. Ondan yana tavır alanlardan oluşuyor. Garabete bakın en makulü Trump. Düşünün gerisini" diye konuştu.
Çiftçilerin sorunlarına değinen Uysal, "14 milyonluk bütçenin içinde neredeyse 2 milyon faiz vereceğiz. Ne kadarını çiftçiye, ne kadarını esnafa, ne kadarını emeklimize, ne kadarını dar gelirli vatandaşımıza aktaracaksınız" diye sordu. Uysal, "Cumhuriyet şuurlu bireylerin rejimidir. İşte o şuurda olan insanlar bugün Türkiye'de direniyor. Allah, kitap diyerek aldatıyorlar. Bir günah imparatorluğunu kurmak için var gücüyle çalışıyorlar. Ortada bir iktidar yok, bir günah imparatorluğu var" dedi.
"On binlerce şehidimizin kanı ne olacak?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'İsrail Türkiye'ye saldırabilir' açıklamasını ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan'ın TBMM'ye konuşmaya davetini hatırlatan Uysal, "Aklımızı kaybetmemek için kendimizi zor tutuyoruz. Şehitlerimizin kanı ne olacak? Şehit Neşe öğretmenin, şehit Aybüke öğretmenin ve şehit Necmettin öğretmenin kanı ne olacak? On binlerce şehidimizin kanı ne olacak? Neymiş, Türkiye tehdit altındaymış. Türkiye niçin tehdit altında? Sizin yanlışlarınızın neticesinde bir tehdit altında" ifadelerini kullandı.
"Kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğiz"
Kara Harp Okulu'nun mezuniyet töreninin ardından teğmenlerin kılıçla yemin etmesiyle ilgili soruşturma kapsamında, teğmenlerin ihraç talebiyle disipline sevk edilmelerine de değinen Uysal, "Harbiye'den mezun olan genç teğmenler birincisi de dahil olmak üzere 'Mustafa Kemal'in Askerleriyiz' diyenleri ihraç edeceksiniz, kanlı katil Öcalan'ı Meclis'e yollayacaksınız. Kanımızın son damlasına kadar buna karşı mücadele edeceğiz" dedi.
CHP'li ve DEM Partili belediyelere kayyum atanmasına ilişkin Uysal, hiçbir demokrasinin kendini tahrip edecek bir şiddete, teröre, bölücülüğe müsaade edemeyeceğini belirtti. Ancak meselenin hukuki değil, siyasi olduğunu söyleyen Uysal, "Yerel seçimlerle beraber deyim yerindeyse ölümü görmüş, milyonlarca suç üstü yakalanmış, yolsuzluklarla iktidarı kaybettiğinde başına ne geleceğini bilen ve bunu da ikrar eden bir iktidar, milletin hesabından kaçmak için mahkemelerin hesabından kaçmak için şimdi yeni bir oyun peşinde" şeklinde konuştu.
Uysal, "Allah'ın izniyle bir gün devri sabık uygulamasıyla bunların burnundan fitil fitil getireceğiz. Bunlardan hesap sormayalım da madalya mı takalım? Bunlardan elbette hesap soracağız" dedi.
Gültekin Uysal, bundan sonraki seçimlere Demokrat Parti adı ve logosuyla gireceklerini açıkladı.